MUĞNİ’L-MUHTAC

TAHARET  /  NECİS MADDELER

 

L. HAYVAN CANLI İKEN ONDAN KOPAN PARÇA

 

Canlı hayvandan kopan parça da leş gibidir. Ancak eti yenen hayvanın kopan tüyü temizdir.

 

Daha doğru olan görüşe göre; pıhtılaşmış kan, embriyo ve kadın

cinselorganındaki yaşlık necis değildir.

 

Canlı hayvandan kopan parça ve hamilelik kesesi, o hayvanın leşi gibidir; şayet o hayvan temiz ise söz konusu parça da temizdir, necis ise necistir.

 

[*] - Çünkü Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Hayvan canlı iken ondan kopan parça meytedir [leştirj. (Ebu Davud, Sayd, 2858; Tirmizi, Et'ime, 1480; İbn Mace, Sayd, 3216)

 

Bu hadisi Hakim rivayet etmiş ve Buha.rı ile Müs!im'in şartlarına göre sahih olduğunu söylemiştir.

 

Yukarıdaki kural gereğince; insan, balık ve çekirgeden; bunlar sağ iken ayrılan parçalar temiz, diğerlerinden kopan parçalar ise necistir. Hamilelik kesesi konusunda insan ile diğerleri birbirine eşittir.

 

İnsan öldükten sonra onun bedeninden ayrılan parçaların leş hükmünde olduğunda şüphe yoktur.

 

Ancak eti yenen hayvanların tüy ve kıllarının temiz olduğu konusunda icma vardır. (İcma 16)

 

Kişi bu tüyleri hayvandan koparsa veya tüyler kendiliğinden kapsa, hüküm yine aynıdır.

 

Yüce Allah (C.C.) şöyle buyurmuştur: Allah ... yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar (faydalanacağınız) bir ev eşyası ve bir ticaret malı meydana getirdi. [Nahl, 80]

 

Bu ayette kastedilen; alışık olunduğu üzere hayvan boğazlandıktan sonra alınan veya canlı iken alınan tüy, yün ve yapağılar şeklinde anlaşılır. Bu ayet, yukarıda geçen hadisi tahsis eder.

 

Eti yenmeyen evcil eşek gibi hayvanların tüyleri ise necistir.

 

Zikredilen parçaların temiz bir hayvandan mı necis bir hayvandan mı ayrıldığı konusunda şüphe edersek bunun temiz olduğuna hükmederiz; çünkü aslolan temiz olmasıdır, daha sonra pislenmenin meydana geldiğinde ise şüphe vardır. Aslolan bunun meydana gelmemiş olmasıdır.

 

Ancak bir parça et görsek ve bunun dini' usullere uygun olarak boğazlanmış bir hayvandan olup olmadığında şüphe etsek o zaman durum farklı olur; çünkü aslolan onun [kesin bir bilgiyle sabit olmadıkça dini usullere göre] boğazlanmamış kabul edilmesidir.

 

Hayvandan kopan parça necis ise onun üzerindeki tüyler de parçaya bağlı olarak necistir.

 

Deriden kökü ile birlikte çıkan tüy, hayvan canlı iken koparsa temiz olur. Tüyün kökü, deriden bir parça ile birlikte ayrılır ve bu parçada derideki yaşlık bulunursa hocam Remli'nin dediğine göre bu necis hale gelmiş olur, yıkanınca temizlenir.

 

Daha doğru olan göruşe göre; pıhtılaşmış kan, embriyo ve dişi

cinselorganındaki yaşlık necis değildir.

 

[Bunların necis olup olmadığı konusunda iki görüş vardır]:

 

[Birinci görüş]:

 

[1] - "Alaka" rahimdeki pıhtılaşmış kandır. Ona bu ismin verilmesinin sebebi yaşlığı sebebiyle kendisine temas eden şeye tutunur.

 

[2] - "Mudğa" pıhtılaşmış kanın et parçası haline dönüşmüş şeklidir. Çiğnenebilecek bir et parçası büyüklüğünde olduğu için kendisine bu isim verilmiştir. Bunu Zemahşeri söylemiştir.

 

[3] - İnsan vb. gibi eti yenmeyen bir canlı da olsa temiz bir canlının dişilik organındaki yaşlık da necis değildir, temizdir.

 

Çünkü ilk ikisi, tıpkı meni gibi temiz bir hayvanın aslıdır. Üçüncü ise temiz hayvanın teri gibidir.

 

[İkinci görüş]: [Bunlar necistir]. (Şirbini'nin görüşüdür çev.) Bu görüşte olanlar birinciyi kana, ikinciyi leşe kıyas etmektedirler. (Kıyas) Üçüncüsü hakkında ise şunu söylemektedirler: Üçüncüsü necaset bölgesinden doğmaktadır, ilişkide bulunan erkeğin erkeklik organı bununla necis olur, yine o bölgeden çıkan yumurta da necis olur. Bu sebeple cinsel organ ın ve yumurtanın yıkanması gerekir. çocuğun yıkanmasının gerekli olmadığında ise icma vardır. (İcma 17)

 

EI-Mecmu'da şöyle denilmiştir: Dişi cinselorganında bulunan yaşlık, mezi ile ter arasında beyaz bir sudur. Cinselorganın içinden çıkan yaşlık ise necistir.

 

EI-En var adlı eserde bu sıvının yapışkan olması şart koşulmuşsa da Nevevi'nin sözünden anlaşıldığına göre azlığı sebebiyle yapışan ile böyle olmayan yaşlık arasında fark yoktur. Bu anlaşılan anlam doğrudur. Ben et-Tenbih'in şerhinde bu konudan bahsetmedim.

 

Şarih Celaleddin el-Mahalli metinde sayılan her üç maddenin de insana ait olması gerektiğini söylemiştir. Bu ifade ve sözün sonunda söylediği "hayvanlardaki bu üç madde ise necis olmaya daha layıktır" sözüyle de bu üç madde insana ait olsun hayvanlara ait olsun bunlar konusunda görüş ayrılığının söz konusu olduğunu; hayvanlara ait bu üç madde konusunda, daha sahih görüşün karşısında yer alan görüşün, insanlara ait bu üç madde konusunda daha sahih görüşün karşısında yer alan görüşten daha güçlü olduğunu ifade etmiş olmaktadır.

 

Not

Necasetin [yakılması ile oluşan] dumanı necistir. Az miktarda olanı mazur görülür, örfen çok miktarda olanı da şayet köpek vb. dışında necis bir kıldan çıkıyorsa mazur görülür.

Balığın dışkısı da affedilir; bununla su necis olmaz; çünkü bundan kaçınmak mümkün olmaz. Ancak bu çok olur da suyun özelliklerini değiştirirse suyu necis kılar.

 

Necasetin dumanı ateş ile yükselirse necis olur; çünkü ateş, gücüyle necasetin parçalarını ayırır; bu sebeple az miktarda olanı affedilir. Ancak tuvaletin necasetinden çıkan buhar, tıpkı makattan çıkan yel gibi temizdir. Bu, geğirti gibidir. Kimileri son dönem alimlerinden bunun mutlak olarak temiz olduğunu ileri sürenlerin görüşü ile, mutlak olarak necis olduğu görüşünü ileri sürenlerin görüşünü bu şekilde birleştirmiştir.

 

Halimi şöyle demiştir: Kişiden bir yel çıktığında şayet elbisesinde bir yaşlık oluşursa elbise necis olur, elbise kuru ise necis olmaz. Yaş bir şeye değen bütün necaset dumanları da böyledir. Örneğin kişi hayvanların pislediği ve dumanı yükselen bir ah ıra girse, duman yaş bir elbiseye dokunursa onu necis kılar.

 

İki görüşü birleştirmek daha yerindedir.

 

Çoğunlukla damlama özelliğine sahip olan; gözyaşı, ter, sümük, salya gibi şeylerin temizlik ve necislik bakımından hükmü, bunların hangi hayvandan çıktığına bağlıdır.

 

[*] - Bunun delili Müslim'in rivayet ettiği şu hadistir: Nebi (s.a.v.) çıplak bir ata bindi.

Sonra ayakları ile mahmuzladı, atın terinden kaçınmadı. (Müslim, Cenaiz, 2235)

 

Onunla aynı özellikleri taşıyanlar da ona kıyas edilir. (Kıyas)

 

Ekin, aslı itibarıyla temiz olan bir necaset üzerinde bitse, ekinin dışı yıkamakla temiz olur. Ekin filiz sürdüğünde taneler yıkanmaksızın temiz olurlar. Salatalık vb. bitkiler ile necis su ile sulanan ağacın dalları ve meyveleri de böyledir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

MADDİ YAPISI İTİBARİYLE NECİS OLAN [NECİSÜ'L AYN] MADDELERİN TEMİZLENMESİ